Panik Atak Terapisi
By: Emine Örsün
Categories:
Panik Atak Terapisi
Psikoterapotik Yaklaşımla Panik Atak Yönetimi
Psikoterapotik yaklaşım genellikle -eğer öneriliyorsa- ilaç uygulamasının ardından gelen, her zaman kullanılması ve yararlanılması gerekmeyen bir yaklaşım gibi sunulmaktadır. Psikoterapotik yaklaşımlara yönelmemeyi pekiştiren bir başka mit ise panik atağı ve bozukluğunun altında hemen her zaman bir fiziksel hastalık bulunduğuna dair yaygın hekim inancıdır. Temelde ruhsal kökenleri olan bir bozukluk olduğu düşüncesinin daha ikincil kalması buna neden olmaktadır. Bozukluğun bir dizi nörokimyasal değişikliğin ya da sürecin bir sonucu mu, yoksa bedensel duyumların bir felaket biçiminde yanlış yorumlanması sonucunda ortaya çıkan ruhsal bir süreç mi olduğu sorusunun yanıtının her zaman her olguda açık olmadığı söylenebilir. BDT’de genel amaçlar; panik atağı sıklığı ve şiddetinde azalma sağlamak (2-4 hafta), atakların azalması ile birlikte beklenti anksiyetesini azaltma ve kaçınma davranışlarını ortadan kaldırma biçiminde sıralanabilir. Tedavide hedefler öncelikle hastanın kendi bilişlerini tanımlamayı başarması, farkında olabilmesi ve bunları alternatif düşüncelerle değiştirmeyi öğrenmesidir. Bunun sonucunda alternatif düşünceye bağlı oluşan duygu ve davranış değişikliğiyle içgörü gelişecek, belirtiler ve sonuçları ortadan kalkacaktır. Panik hastaları, panik deneyimi olmayan kişilere göre, daha kolay biçimde bedensel duyumlarını felaketleştirmektedirler. Bu felaketleştirici yorumlar panik ve anksiyete oluşumunu artırmaktadır. BDT hastaların bedensel duyumlarını felaket biçiminde yorumlama eğilimlerini azaltarak panik ataklarının önlenebileceği düşüncesinden yola çıkmaktadır. Bilişsel yaklaşım, kullanılan tedavi yaklaşımı ister psikolojik, ister farmakolojik olsun, ortaya çıkan iyileşme durumunun gerçekte terapi esnasında oluşan bilişsel değişiklikler ile ilişkili olduğuna vurgu yapmaktadır.
Panik Atak Terapisinin Hedefleri
Panik atağıyla başvuran bir hasta ile yapılan ilk görüşmenin hedefleri şöyle sıralanabilir:
1. Anksiyeteyi azaltmak ve panik atağını sonlandırmak,
2. Tedavinin sürekliliğini sağlayabilecek bir ilişki başlatmak, ikinci görüşmeye gelme isteği ve motivasyonu oluşturmak,
3. Gerçekçi ama umut aşılayıcı bir yaklaşım sergilemek,
4. Tedavi ile ilgili olumsuz inançları ve çarpıtmaları değiştirmek,
5. Uygun açıklamalarda bulunarak hastanın rahatlamasını sağlamak.
Eğer panik atağı ya da benzeri duygusal zorluklarla mücadele ediyorsanız ve daha fazla bilgi almak ya da bir randevu ayarlamak isterseniz, lütfen bizimle iletişime geçin.