Çocuklarla Oyun Terapisi

Çocuklarla Oyun Terapisi

Oyun, çocuğun mesleğidir der Piaje, Çocuklarla yaptığı birçok çalışma sonucunda ulaştığı gözlemlerden biri olduğu için dikkate almamız bu noktada önemli. Çocuklar için nefes almak gibidir oyun. Çocuğun en temel iletişim aracıdır. Çocuk, sözel iletişim becerileri henüz gelişmemişken, oyun ya da oyuncaklar yolu ile kendini ifade eder. Çocuğa sorulan sorular karşısında komplike ve anlamlı yanıtlar vermesi beklenemezken, oyuncaklar ile oynadığında aslında iç dünyasını ve yaşadıklarını aktardıklarını gözlemleriz.

Örneğin, Çocuğunuza bugün okulda günün nasıl geçti sorusunu sordunuz.

Verdiği cevap sizin için çok tatmin edici olmayabilir. Onunla, okulu kurguladığınız bir oyun alanın içinde, kişileştirdiği oyuncaklar ile kelimelerin ötesinde, gözlemlenebilir bir alanda çocuğunuza aktarım alanı tanımış olursunuz.

Çocuklar hiçbir dışsal kaynağa ihtiyaç duymadan doğaları gereği oyun oynamaya motive oldukları için, psikoterapi sürecinde 1900lü yıllardan beri kullanılmaktadır. Sözel, geleneksel psikoterapinin çocuklarla iletişim kurarken bazı alanlarda etkisiz kalırken, Oyun terapisi ile çocuklarla daha rahat ve kolay iletişim kurulur. Oyun terapisi, 2-12 yaş arasındaki her çocuğa uygulanabilir. Theraplay yöntemi, ergenlerde de kullanılabilmektedir.

 Kum Terapisi ve Kukla Terapisi yetişkinlerde de kullanılan ve etkili sonuçlar veren oyun terapi yöntemlerindendir. Oyun terapisi, oyun oynamaktan farklıdır. Uzman bir oyun terapisti eşliğinde yapılandırılmış bir alanda uygulanır. Oynanan oyun çocuğun çeşitli davranış, sosyal ve duygusal problemlerine yöneliktir.

Ve çocuk olduğu gibi kabul edilir.

Oyun Terapisinin ilk ortaya çıkışı çocuk psikoterapisinin çıkışına denk gelir. Terapötik oyun fikrini psikoterapi literatürüne sokan ilk kişi Sigmund Freud’dur. Freud psikanaliz kuramını kurgularken, bebeklik ve çocukluk gelişimini ele almış ve çocuklarda oyunun üç ana işlevi olduğunu bildirmiştir. İlki çocuğun kendini ifade etmesinin arttırılmasıdır. İkincisi arzuların gerçekleştirilmesi. Üçüncüsü ise, travmatik yaşantıların üstesinden gelinmesidir. Oyunun terapide kullanılması ise Hugg- Hellmuth tarafından olmuştur. Hellmuth, altı yaşından büyük çocuklara terapi uygularken, çocuk resimlerini ve o çocuğa ait oyuncakları kullanmıştır. Çocuğun oyunla tedavisine yönelik teknik geliştiren Anna Freud olmuştur. Anna Freud, oyun terapisinde öncelikle çocuğun dolabından istediği oyuncağı seçer. Çocuk bu oyuncaklarla kendi kurduğu oyunu oynar. Terapist oyun gözleminden sonra oyunda saklı temaları bulur. En sonunda bu temaları yorumlayarak çocuğun bilincine ve göz önüne getirmeye çalışır.

Çocuk psikanalizcilerinden Melaine Klein, Anna Freud’dan farklı olarak, çocuk oyunda bir şey sezilir sezilmez hemen yorumlanması gerektiğini vurgulamaktadır. Hans Zulliger, psikoterapistin çocuğun oyunu sırasında yaptığı yorumu devre dışı bırakmıştır. Çocuğun oyunu yaşamasını, oyundan bir şeyler öğrenmesine çok fazla önem vermiştir.

Günümüzde oyun terapisi çocukların problemlerine yönelik daha da çeşitlenmiştir.Temelde 2 ayrı yaklaşımdan söz edebiliriz.Birincisi yönlendirmeli oyun terapisi. İkincisi ise yönlendirmesiz oyun terapisi. Yönlendirmeli oyun terapisi, yönlendirmesiz oyun terapisine kıyasla daha hedefe yöneliktir. Terapist bilişsel davranışçı yöntemleri kullanarak, sorun olan davranış yerine olumlu düşünce ve davranışlar geliştirir. Doğru davranış şekillendirilir.Bu yöntemde ödüllendirme de kullanılır. Burada, oyuncak seçimine ve hangi konunun işleneceğine terapist karar verir. Terapist gerektiğinde aile ve çocuğa ödevler verebilir.  Örneğin otizm spektruma sahip bir çocuk için yönlendirmeli oyun terapisi daha etkili olabilir.

Yönlendirmesiz oyun terapisi çocuk merkezli oyun terapisi olarak da bilinir. Çocuk merkezli oyun terapisi her çocuğun anlaşılma ve kabul edilme ihtiyacını temel alır. Bu terapide çocuk özgürce kendisini ortaya koyar. Yönlendirmeli oyun terapisinde, terapistin yönlendirmesi varken, bu terapi biçiminde, oynayacağı oyuna ve oyuncağa çocuk kendisi karar verir. Oyun çocuğun hakimiyet alanıdır ve çocuk istediği kurguyu oluşturabilir. Bu demek değildir ki terapist etkisiz bir şekildedir. Terapist, çocuğu kendi sorumluluğunu alması konusunda destekler. Yönlendirmesiz oyun terapisi, özgüven eksikliği olan çocuklarda daha etkilidir. Çünkü çocuk güvenli bir alanda,        kendi seçimlerini uygulaması ve kararlarını alması konusunda desteklenir. Terapist eşliğinde, oyun içinde kendi sorumluluğu ve kararları desteklenen çocuk dış çevrede yaşayamadığı desteği kendi kurguladığı oyun içinde gerçekleştirebilir. Örneğin, Özgüven problemi yaşayan bir çocuk, oyun terapisi boyunca terapistin buradayım, seni duyuyorum, seni anlıyorum ve seni önemsiyorum mesajları ile, kendindeki eşsiz özellikleri keşfedebilir ve kendiliğine dair değer duygusu geliştirilebilir.

Oyun terapi seanslarında, terapist ve çocuk birlikte oyun terapisini uygular.  Fakat terapist gerekli gördüğünde, özellikle ebeveyn ve çocuk arasındaki iletişimi gözlemlemek istediğinde, aile ve çocuk seans içinde birlikte oyun oynarlar. Oyun terapi seansları farklı ve kişiye özgüdür.

Size, Ergenlerde uygulanan yönlendirmesiz oyun terapisi yönteminden bir  örnek vermek istiyorum. Oyun terapi seansı içinde, terapist danışanına bir kutu verir ve dizilmiş oyuncaklar arasından oyuncak seçmesini ister. Daha sonra kumda istediği yere yerleştirmesini ister. Yerleştirme işlemi tamamlandıktan sonra, danışanına seçtiği oyuncakları ve koydukları konumlarının kendisi için anlamları üzerine terapist ile çalışır. Kum terapisinde sembol oluşturma yolu ile bilinçdışı ile çalışılır. Kumun dokusu farklıdır ve kişinin bilinçdışı seans sırasında aktive edilebilir. Özellikle kişi travmaya maruz kalmışsa, kum terapisi ile çalışılırken çok dikkatli olunmalıdır.

Buna ek olarak, kişinin psikotik özellikleri varsa kişiyi kum tetikleyebileceği için kum terapisi uygularken özellikle dikkat edilmelidir. 

Uygulamalar ve oyuncaklar kendi alanları içinde farklılık gösterse de, Bazı oyuncaklar belirli şeyleri sembolize eder ve bu oyuncaklarla spesifik konularda çalışılır. Örneğin, silah, askerler, bıçak, kılıç, hacıyatmaz gibi oyuncaklar agresyon boşaltımında kullanılırken, kuklalar, ev ve aile oyuncakları ile çocukların aile dinamiklerine dair bilgi edinebilirsiniz. Örneğin, çocuğunu, kardeşine karşı kıskançlık besliyorsa, oyuncak bebek yardımı ile bu durumu aktarabilir.

Problem somutlaştıktan sonra terapist ile oyun terapisi seansında çocuk ile çalışılmalıdır. Oyun oynarken oyuncakların sembolize ettiği bazı kavramlar olmasına rağmen, oyun oynarken belirgin sınırlar yoktur. Örneğin, çocuk oyuncak bir atı babası olarak sembolize edebilir.

Toparlayacak olursam oyun terapisi oyun ve oyuncaklar yolu ile iletişim kurma biçimi olarak yapılandırılmış bir şekilde oluşturulmuştur.

Faydaları ise,

  • Çocuğun duygularını ve deneyimlerini daha rahat bir şekilde ifade etmesine olanak sağlar.
  • Çocuğun stresini ve kaygısını hafifletir.
  • Uyum sağlamasına yardımcıdır.
  • Olumlu benlik algısının gelişmesine yardımcıdır.
  • Yaratıcılığını geliştirir.
  • Empati kurma yeteneğine katkıda bulunur.
  • Diğerleriyle ilişki kurma kapasitesini geliştirir.
  • Oyun çocuğun Sosyalleşmesine aracıdır.
  • Kendisine olan güvenini arttırır.
  • Çatışma ile baş etme becerisi gelişir.
  • Sorunlarını çözmelerine ve olumsuz davranışlarını değiştirmelerine olanak sağlar.

Amerikalı psikolog Bruno Bettelheim, Oyun yoluyla çocuklar, diğer herhangi bir faaliyetten daha fazla, dış dünyaya hakim olurlar diyerek oyun terapisinin önemine de dikkat çekmektedir.

RANDEVU İÇİN ARAYIN