OKB-Obsesif-Kompulsif Bozukluk

OKB-Obsesif-Kompulsif Bozukluk

Saplantı ve zorlantı dediğimiz obsesyonlar ve kompulsiyonlar insanlık tarihi kadar eskidir. Shakespeare’in Macbeth’inde obsesif kompulsif nevrozun klasik bir örneğini görürüz. Lady Macbeth’in etkilemesi ile kocası kral Duncan’ı öldürür. Sonrasında Macbeth’ de el yıkama hastalığı başlar. ‘Arabistan’ın kokulu sabunları getirilsede bu elin kirleri temizlenemez denir’ ve sürekli ellerini yıkamaya devam eder. Obsesif- kompulsif bozukluklar saplantı ya da zorlantıların görüldüğü genellikle süreğen, kimi zaman dönemsel alevlenmelere giden kişinin günlük işlevlerini belirgin olarak etkileyen bir bozukluktur. Obsesyonlar irade dışı gelişen, bilinçli çaba ile kovulamayan, inatçı bir biçimde yineleyen, bireyi tedirgin eden ve benliğe yabancı yani hasta bunların saçma olduklarını bilir fakat bir türlü engelleyemediği inatcı bir biçimde yineleyen düşünce, imge ya da dürtülerdir. Kompulsiyonlar ise çoğu zaman saplantılı düşünceleri kovmak için yapılan, istenç dışı yinelenen hareketlerdir. Önce saplantının doğurduğu rahatsızlığı azaltmak için başlar, ancak bu durum kontrol edilemez düzeye ulaşır ve yinelenen eylemin kendisi sıkıntı yaratır. Kadınlarda zorlantılı yıkama daha çok görülürken, erkeklerde cinsellikle ilgili saplantılı düşünceler daha yaygındır. OKB erkeklere oranla kadınlarda üç kat yüksek bulunmuştur. Büyük çoğunlukla başlangıç yaşı 18-25 yaş arasıdır ve erkeklerde daha erken yaşlarda başlar. Obsesif- kompulsif tanısı koymak için saplantı ve zorlantıların olması, bir dönem obsesyonların ve kompulsiyonların aşırı ya da anlamsız olduğunu kabul etmesi. Obsesyon ve kompulsiyonların günde bir saatten uzun sürmesi ve kişinin günlük işlevi tamamen bozulması gerekmektedir. Araştırmalar serotonin adı verilen nörotransmitterin seviyesinin düşmesi ile OKB gelişimi arasında bir bağlantı saptamıştır. Serotonin dengesizliğinin ebeveynden çocuğa geçtiğine dair kanıt da vardır. Bu da obsesif-kompülsif bozukluğun genetik olabileceğinin göstergesidir. Ayrıca beynin belirli bölgeleri serotonin dengesizliğinden etkilenir, bu da OKB’ye yol açar. Obsesif- kompulsif bozukluk kendi kendine geçmez ve en iyi tedavi ilaç ve Bilişsel davranışçı terapidir.

RANDEVU İÇİN ARAYIN